Osman Başıbüyük namında bir odatv yazarı var... Yaklaşık 24 gazete küpüründen ve üçüncü sınıf tarih belgelerinden ve köşe yazarı rivayetlerinden menkul bir masal yazmış. Bu masal whatsapp gruplarında paylaşılıyor ve sanal ortamda her yere servis ediliyormuş... İşte o yazıya cevaptır.
...
İlk dış borç 1854 yılında Kırım Savaşının peşinden yapıldı.
Sultan Abdulaziz'in son günlerinde, 1875 yılında Osmanlı İmparatorluğunun dış borcu 200 milyon sterline yaklaşıyordu. Devletin yıllık borç ödemeleri 11 milyon sterlin, toplam gelirleri ise 18 milyon sterlin idi. Gelirlerin yüzde 60'ı borca gidiyordu.
İkinci Abdulhamid 1876 yılında tahta geçmiştir. İmparatorluk, iç ve dış savaşlarla boğuşmaktadır. Ruslar Yeşilköy'e kadar gelmişler, İngilizler Mısır ve Sudan'ı ele geçirmeye çalışıyor ve adalar teker teker işgal ediliyordu. işte bu şartlarda 1881 yılında Duyunu Umumiye yani genel borçlar idaresi kurulur.
Duyunu Umumiye kendisine tahsis edilen yerlerde vergi tahsil edebilmek için 25 kadar şehirde merkezler kurmuş ve vergi toplama politikaları geliştirmiştir. Genel maliye içindeki payı yüzde 25'ler civarına çıkmıştır.
Duyunu Umumiye öncesi bazı bankerlere ödenmeyen borçlar nedeni ile işgal edilen yerler vardı. Toprak verilmesindense, devletin vergi gelirlerinin bir kısmı kuruma tahsis edilmiştir. Ayrıca yıllık faiz yüzde 9'larda iken bu oran uygulamada yüzde 1'lere çekilmiştir.
Abdulhamid döneminde yıllık ekonomik büyüme ortalaması yüzde 1,5 civarındadır. Ekonuminin genel durumuna örnek vermek gerekirse, en son 1908 yılında yüzde 4.3 oranında fazla vermiştir.
Lozan'da Osmanlı'ya ait 161 milyon borcun 107 milyonu kabul edilmiş ve en son borç da, 1980 yılında ödenerek bitirilmiştir.
Ayrıca Lozan'da borçların büyük bir kısmı da toprak; daha doğrusu siyah altın hibesi ile, petrol havzaları olan Musul Kerkük gibi yerlerin bağışlanması ile ödenmiştir.
Bazı konuları doğru bilmekte fazlası ile fayda vardır.
Bugünü ve genel verileri daha sonra yazacağım.
...
İlk dış borç 1854 yılında Kırım Savaşının peşinden yapıldı.
Sultan Abdulaziz'in son günlerinde, 1875 yılında Osmanlı İmparatorluğunun dış borcu 200 milyon sterline yaklaşıyordu. Devletin yıllık borç ödemeleri 11 milyon sterlin, toplam gelirleri ise 18 milyon sterlin idi. Gelirlerin yüzde 60'ı borca gidiyordu.
İkinci Abdulhamid 1876 yılında tahta geçmiştir. İmparatorluk, iç ve dış savaşlarla boğuşmaktadır. Ruslar Yeşilköy'e kadar gelmişler, İngilizler Mısır ve Sudan'ı ele geçirmeye çalışıyor ve adalar teker teker işgal ediliyordu. işte bu şartlarda 1881 yılında Duyunu Umumiye yani genel borçlar idaresi kurulur.
Duyunu Umumiye kendisine tahsis edilen yerlerde vergi tahsil edebilmek için 25 kadar şehirde merkezler kurmuş ve vergi toplama politikaları geliştirmiştir. Genel maliye içindeki payı yüzde 25'ler civarına çıkmıştır.
Duyunu Umumiye öncesi bazı bankerlere ödenmeyen borçlar nedeni ile işgal edilen yerler vardı. Toprak verilmesindense, devletin vergi gelirlerinin bir kısmı kuruma tahsis edilmiştir. Ayrıca yıllık faiz yüzde 9'larda iken bu oran uygulamada yüzde 1'lere çekilmiştir.
Abdulhamid döneminde yıllık ekonomik büyüme ortalaması yüzde 1,5 civarındadır. Ekonuminin genel durumuna örnek vermek gerekirse, en son 1908 yılında yüzde 4.3 oranında fazla vermiştir.
Lozan'da Osmanlı'ya ait 161 milyon borcun 107 milyonu kabul edilmiş ve en son borç da, 1980 yılında ödenerek bitirilmiştir.
Ayrıca Lozan'da borçların büyük bir kısmı da toprak; daha doğrusu siyah altın hibesi ile, petrol havzaları olan Musul Kerkük gibi yerlerin bağışlanması ile ödenmiştir.
Bazı konuları doğru bilmekte fazlası ile fayda vardır.
Bugünü ve genel verileri daha sonra yazacağım.