Türkiye’ye 2023 yılında 4 milyar 605 milyon dolar döviz kazandıran, 3,5 milyar dolar dış ticaret fazlası veren Türk mobilya sektörü, Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu AB Yeşil Mutabakat kurallarına uygun üretim yapıp sürdürülebilirlik pasaportunu cebine koymak istiyor.
Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, üyesi firmaların sürdürülebilirlik yetkinliklerini artırmak ve AB Yeşil Mutabakatına hazır hale getirmek için “Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu” kurdu.
“Avrupa Birliği ticaretin kurallarını yeniden yazdı” tespitinde bulunan Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, mobilya sektöründe karbon salınımına yol açan hususları tespit edip karbon nötr hale gelmek istediklerini bu hedef doğrultusunda bilim desteğiyle hareket edeceklerini kaydetti.
Türkiye’nin mobilya ürünleri ihracatında AB’nin payının yüzde 35, Ege Bölgesi’nden yapılan mobilya ihracatında yüzde 51 olduğu bilgisini veren Gürle, “Avrupa Şampiyonlar Ligi bu ligde oynamak istiyorsak gereğini yapmamız gerekiyor. Mobilya sektörü AB Yeşil Mutabakatına uyum sağlamak zorunda olan sektörler arasında ikinci halkada. Biz bugünden hazırlıklarımızı yapıyoruz. Kullandığımız malzemelerde sunta, lamine ve süngerde karbon salınımı oluyor. Bu sorunu sunta, MDF ve sünger üreticileri çözecek. Mobilyada masif alternatif olacak. Su kullanımı ana istasyon. Karbon salınımını düşürmek için fosil yakıtlar kullanmayacağız, lojistikte elektrikli araçlara geçeceğiz. Sektör olarak 1,5 yıllık sürede hazırlıklarımızı tamamlamayı hedefliyoruz. AB Yeşil Mutabakatına hazır olmadığımız takdirde ürettiğimiz mobilyaları emisyon hesabı yapmadan Avrupa’ya gönderirsek yüzde 40 yüzde 50 boyutunda karbon vergisi ödemeyle karşı karşıya kalacağız. Bu vergileri ödememek için evladiyelik bir ömür kullanılabilir ve demonte, gittiği noktada kurulabilen mobilyalar üretmemiz gerekiyor. Türk mobilya sektörü olarak bu konuda yetkinliklerimizi artıracağız” şeklinde konuştu.
Kemer: “Hedefimizin AB’nin yeni ekonomik düzeninin içinde yer alabilmek”
Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu yeni ekonomik düzenin içinde yer alabilmek ve Avrupa Birliği’ne sürdürülebilirlik kanalıyla girebilmek istediklerinin altını çizen Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Müjdat Kemer, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatında geçiş süreci yaşandığını 1,5 yıl sonra da parasal yaptırım dönemine geçileceğini, bu döneme hazırlıklı olmak için harekete geçtiklerini dile getirdi.
“Sürdürülebilirliği öğrenmek için üniversitelerden uzman isimlerle çalışacağız, eğitim programları yapacağız” diye konuşan Kemer, “Sürdürülebilirlik konusunu öğreneceğiz sürdürülebilirliği biraz açmak gerekirse; sürdürülebilir yaşamın devam etmesi yaşantının devam etmesi bu şirketin devam etmesi olarak daha her şeyin devam etmesi olarak da algılanabilecek bir kelime biz de burada işimizin devam edebilmesi için ırkımızın devam edebilmesi için bu sürdürülebilirliğe uyum sağlamamız gerekiyor. Yeni ekonomik düzende finansman makine pazar her şey sürdürülebilirlik esaslı olacak yani Avrupa Birliği pazarına girebilmek için sürdürebilirlik pasaportuna sahip olmamız gerekiyor. İklim krizini hepimiz yaşıyoruz dünyanın sıcaklığı ortalama 1-2 derece daha attığı zaman dünya yaşanmaz bir hale gelecek. Türkiye, Akdeniz çukurunda çölleşme riski taşıyan bir bölge zaten yağmurların azalması, son yaşadığımız kışta hiç kış görmemiş olmamız, aynı şekilde Avrupa’da da kış olmadı. İklim krizi işin vahametini gösteriyor. Bir an evvel AB Yeşil Mutabakatına geçmek gerekiyor. Hali hazırda yeşil mutabakata ilişkin mevzuat mevcut. Sektör olarak fark edemiyoruz ancak kısa zamanda tüm sektörleri vuracak. Avrupa’da bir pazarda yer edinmek istiyorsak mutlaka bu sürdürülebilirlik pasaportuna sahip olmamız gerekiyor. Emisyon ticaret sistemi hem Türkiye’de hem Avrupa’da kuruldu. Emisyon ticaret sistemi kapsamında emisyonunu düşürenleri teşvik edelim, emisyonu yüksek çıkanlar da bu iş için bedelini ödesinler, buradaki çalışmalarımız, çabalarımız tamamen gereksiz bedeller ödeyerek paramızın AB’ye kaçmasını önlemek. Bu entegrasyon Avrupa’yla birlikte yapılıyor biz malı direkt emisyon hesabı yapmadan Avrupa’ya gönderirsek yüzde 40 yüzde 50 boyutunda karbon vergisi ödemeyle karşı karşıya kalacağız. Türk mobilya sektörü olarak bu fırsat kapısından mobilyamızı Avrupa Birliği’ne sokmalıyız” dedi.
AB Yeşil Mutabakatında ülkelerden ziyade firmaların değerlendirileceği bilgisini veren Kemer sözlerini şöyle tamamladı; “Dünya Bankası 35 milyar dolar kaynak ayırdı. Bu kaynakta sürdürülebilirlik projelerine tahsis edilecek. Türkiye’nin AB Yeşil Mutabakatına uyum sağlar hale gelebilmesi için her yıl 180 milyar dolar yatırım yapması gerekiyor.”
Avrupa Şampiyonlar Liginde olacaksak kurallarına uyacağız
İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesinden Dr. Derya Irkdaş Doğu ve Argun Tanrıverdi yaptıkları ortak sunumda; Avrupa Birliği’nin oyunun kuralını baştan yeniden yazdığını, Avrupa Şampiyonlar Ligine girmek isteyenlerin bu kurallara uymak zorunda olduklarının altını çizdiler.
AB Yeşil Mutabakatına uyum için, Döngüsel Ekonomi Yeni Planı, Sürdürülebilir Ürün Girişi, Eko-Dizayn, Dijital Ürün Pasaportu başlıklarının içeriklerinin tam ve doğru bir şekilde yerine getirilmesinin gerekliliğine vurgu yapan Dr. Derya Irkdaş Doğu, “Dijital pasaporta geçiş başladı. Ürünü üretirken, ne malzeme aldığınızı bileceksiniz. Ürünleri imha ederken, çöpe atarken izlenecek yol belli olacak. Döngüsel ekonomiye geçmemiz gerekiyor. Mobilyanın ömrü karbon ayak izi için önemli. Avrupa ile ticaret yapacaksanız uzun ömürlü ürünler üreteceksiniz oyunun kuralı bu. Hedef ekolojik sistemi geri kazandırmak. Firmalar kullandıkları suyu, akaryakıtı bilmeli, tasarım, üretim, ambalaj, personel, depolama ve atık yönetimi mobilyada malzeme seçimi, lojistik, nakliye önemli. Parçalı demonte edilebilir ürünlere yönelmelisiniz. Demonte gönder yerinde kurulum yapılsın. Sağlam yap, tamir edilebilir yap, geri dönüşüme uygun ekonomiye kazandırmak için çalış” diye firmalara yol gösterdi.