ANTALYA

Kemik erimesi sonrası omurga kırıklarına çimento tedavisi

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANI DOÇ. DR. ÖMER BOZDUMAN, KEMİK ERİMESİ SONRASI SIRTLA BELİN BİRLEŞTİĞİ NOKTADA YAŞANAN OMURGA KIRIKLARINDA ÇİMENTO TEDAVİSİNİN ETKİLİ OLDUĞUNU BELİRTEREK, “İŞLEM SONRASI KEMİK ÇİMENTOSU GENİŞLİYOR VE DONUYOR. BU İŞLEM ESNASINDA SİNİR DUYARSIZLIĞI YAPIP HASTANIN AĞRISINI KESİYOR VE HACMİ DOLDURDUĞU İÇİN DE BU GÖVDE DAHA FAZLA ÇÖKME OLMASININ ÖNÜNE GEÇİYOR” DEDİ.

Abone Ol

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Bozduman, kemik erimesi sonrası sırtla belin birleştiği noktada yaşanan omurga kırıklarında çimento tedavisinin etkili olduğunu belirterek, “İşlem sonrası kemik çimentosu genişliyor ve donuyor. Bu işlem esnasında sinir duyarsızlığı yapıp hastanın ağrısını kesiyor ve hacmi doldurduğu için de bu gövde daha fazla çökme olmasının önüne geçiyor” dedi.

Antalya Memorial Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Bozduman, özellikle yaşlı kadınlarda menopoz sonrası görülen ve kemik yoğunluğunun düşmesine bağlı mineral kapasitesinin azalmasıyla ortaya çıkan kemik erimesi ve tedavi yöntemlerine ilişkin bilgiler paylaştı.

Bu gibi durumlarda travma olmaksızın ya da küçük travmalarla birlikte omurga kırıkları görülebildiğini belirten Doç. Dr. Bozduman, “Sıklıkla da sırtla belin birleştiği bölgede gerçekleşir. Bu çökme kırıklarının çoğu nörolojik problem oluşturmaz. Ancak çok şiddetli ağrı ve omurgada deformite oluşturabilir, hastalarda kamburluk gelişebilir, sırt ağlarından dolayı yürüme mesafeleri azalır, yatma pozisyonlarını sürekli değiştirmek zorunda kalabilirler. Bunların çoğu sinir sistemine herhangi bir bası yapmaz ama nadiren olsa da bazen bu sinir sistemine bası oluşabilir. Oluştuğu takdirde bacaklarda, kalçalarda duyu motor defisitler gelişebilir” dedi.

Kemik erimesi sonrası kırıklar ve çökmelerin oluşması durumunda hastaya yapılacak tedavi yöntemlerinden de bahseden Bozduman, “En sık gördüğümüz bölge T12 L1 dediğimiz kavşak bölgesi, sırtla belin geçiş bölgesinde olan kırıklardır. Kırıkların iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Gerekirse tomografi ve emarlarla analiz edilmesi ve sonrası yüzde otuzun üzerinde çökme varsa kifoplasti vertebroplasti dediğimiz işlemi gerçekleştiriyoruz. Bu lokal anestezi altında yaklaşık yarım saat süren bir işlem. Kanüllerle omurganın gövdesine kapalı bir şekilde girerek, röntgen cihazlarıyla o çökme kırığının hacminin şişirilerek arttırılması ya da hiç şişirilmeden omurganın içine kemik çimentosu dediğimiz özel bir maddeyi yerleştiriyoruz. Bu kemik çimentosunun özelliği şu; genişliyor ve donuyor. Bu işlem esnasında sinir duyarsızlığı yapıp hastanın ağrısını kesiyor ve hacmi doldurduğu için de bu gövde daha fazla çökme olmasının önüne geçiyor. Bu da hastanın ağrısının azalmasına ve deformitesinin ilerlemesinin önüne geçmesini sağlıyor. Ancak bazen tek omurgada olabildiği gibi birçok omurgada gerçekleşebiliyor. O yüzden bu hastalarının kemik erimelerinin iyi analiz edilip, özellikle bu kemik erimesi tedavisinin yeterli alıp almadığını bilinmesi gerekiyor. Çok nadir olsa da bu çökme kırıkları nörolojik dediğimiz sinir sistemine bası yapabilir. Bu gibi durumlarda bu çimentodan çok, bu sinir basının ortadan kaldırılması, hastanın nörolojik problemlerinin giderilmesi açısından önemlidir. Bu bazen sadece sinir basısını ortadan kaldırmak olabildiği gibi bazen buna enstrümantasyon ile de destek uygulanabilmektedir. Bu işlem sonrası hastalar genellikle çok memnun oluyor. Hemen akut olarak klinik düzelme sağlayıp yürüyebiliyor” ifadelerine yer verdi.

Bozduman, çimento tedavisinin tecrübeli hekimlerce yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Komplikasyon olarak riski çimentonun öne veya arkaya taşması, bu öne taşması, Damar yapılarının arka taşması da omurilik sinir yapısının zarar görmesi ihtimali var. O yüzden deneyimli ellerde iyi kontrolle yapılması gerekiyor. Her ne kadar lokal anestezi kısa sürede yapılsa da tecrübeli bir hekim tarafından yapılması önemli. Oluşabilecek komplikasyonların yönetimi açısından iyi değerlendirilmesi gereken bir hasta grubu” dedi.