Fuat Avni ilk çıktığı zamanlar onu kimse tınlamazdı. Sık sık tweet atar kendi çapında bir kaç meraklısı dışında da kimse onu önemsemezdi. Tarzı hep aynıydı, üç dört gün kaybolur sonra ortaya çıkıp arka arkaya yirmi otuz tweet atar yeniden yok olurdu.
Bu otuz tweette otuz iddia olur, bu iddialardan sadece bir tanesi tutardı. Ve insanlar "vaaaay nasıl bildin arkadaş" diye bunu pohpohlar göklere çıkarırlar. Kimse dönüp "e yirmidokuz tane yalan söyledin fitne yaydın sen hayırdır" diye sormaz söyleyeceği yeni otuz iddiaya odaklanırdı. Öyle öyle ünlü oldu kendisi...
Fuat Avni yalan oldu gitti, ama yalan olup giderken arkasında yeni bir tarzı da sosyal medya kullanıcılarına bırakarak.
Fuat Avni örneği sosyal medyanın takipçi avcısı kullanıcıları ile kıyaslanamaz belki, ancak bir doğru haberin içinde kırk yalan haberi de gizlenmesi ve fitneyi tetiklemesi bakımından bence benzerlik gösteriyor.
Kendisine gizemli bir hava veren ve ne hikmetse devletin gizli elemanıymış ve devlete çalışıyormuş havasına bürünen bir çok hesap türedi.
Sabah daha çapağı gözünde Facebook'a giriyor akşama kadar kırk tane paylaşım yapıyor ve hepsinde mutlaka hepsinde bir yerlere parmak sallıyor, peşinizdeyim imajı veriyor.
Twitter'da herkesin takip ettiği ortadoğulu muhabirlerin çektiği toplantıların fotoğraflarını alıyor "ensendeyim" diye paylaşıyor. Büyük resimi görüyor, Amerika'nın oyunlarını hep bu bozuyor İsrail'e meydan okuyor ama bunların hepsini Facebook'tan çıkmadan yapabiliyor!
Kuzey Irak'a tüm dünya basınının olduğu bir YPG toplantısını sanki içeri sızmış da fotoğrafı takipçilerinden esirgememiş gibi lanse edebiliyor.
Ya hayırdır sen o toplantılara katılacak kadar önemli bir mevkidesin ve maşallah çok aktif çalışıyorsun da yorumlara falan nasıl yetişiyorsun?
"Görev çıktı gidiyorum" diye paylaşım yapıyor ama kimse çıkıp "ya sen devlet sırrını nasıl sosyal medyadan açık ediyorsun ya da bu devlet muz cumhuriyeti mi sana engel olmuyor" diye soramıyor!
Aha ben soruyorum burası muz cumhuriyeti mi?
Bu otuz tweette otuz iddia olur, bu iddialardan sadece bir tanesi tutardı. Ve insanlar "vaaaay nasıl bildin arkadaş" diye bunu pohpohlar göklere çıkarırlar. Kimse dönüp "e yirmidokuz tane yalan söyledin fitne yaydın sen hayırdır" diye sormaz söyleyeceği yeni otuz iddiaya odaklanırdı. Öyle öyle ünlü oldu kendisi...
Fuat Avni yalan oldu gitti, ama yalan olup giderken arkasında yeni bir tarzı da sosyal medya kullanıcılarına bırakarak.
Fuat Avni örneği sosyal medyanın takipçi avcısı kullanıcıları ile kıyaslanamaz belki, ancak bir doğru haberin içinde kırk yalan haberi de gizlenmesi ve fitneyi tetiklemesi bakımından bence benzerlik gösteriyor.
Kendisine gizemli bir hava veren ve ne hikmetse devletin gizli elemanıymış ve devlete çalışıyormuş havasına bürünen bir çok hesap türedi.
Sabah daha çapağı gözünde Facebook'a giriyor akşama kadar kırk tane paylaşım yapıyor ve hepsinde mutlaka hepsinde bir yerlere parmak sallıyor, peşinizdeyim imajı veriyor.
Twitter'da herkesin takip ettiği ortadoğulu muhabirlerin çektiği toplantıların fotoğraflarını alıyor "ensendeyim" diye paylaşıyor. Büyük resimi görüyor, Amerika'nın oyunlarını hep bu bozuyor İsrail'e meydan okuyor ama bunların hepsini Facebook'tan çıkmadan yapabiliyor!
Kuzey Irak'a tüm dünya basınının olduğu bir YPG toplantısını sanki içeri sızmış da fotoğrafı takipçilerinden esirgememiş gibi lanse edebiliyor.
Ya hayırdır sen o toplantılara katılacak kadar önemli bir mevkidesin ve maşallah çok aktif çalışıyorsun da yorumlara falan nasıl yetişiyorsun?
"Görev çıktı gidiyorum" diye paylaşım yapıyor ama kimse çıkıp "ya sen devlet sırrını nasıl sosyal medyadan açık ediyorsun ya da bu devlet muz cumhuriyeti mi sana engel olmuyor" diye soramıyor!
Aha ben soruyorum burası muz cumhuriyeti mi?