Perinçekgiller erken seçim kararının bir DARBE olduğunu söylüyor. Doğru, haklılar. Lâkin ilk önce Perinçekgilleri tanıyalım.
CHP, özellikle son 5 yıldır partiyi MLKP/DHKPC/PKK üssü haline getirince, Kemalist kesimin azımsanmayacak bir bölümü doğal olarak uzaklaştı. Perinçekgiller de bu boşluktan faydalanarak, küskünleri kendi oluşumlarına çekmeye başladılar. Ancak burada önemli bir husus var.
Perinçekgillerin kendilerine çekmeye çalıştıkları, sivil vatandaşdan ziyade, TSK içerisinde ki düşük ve orta rütbeli subaylardı. Neden düşük ve orta rütbeli? Çünkü bu kesimin ekseriyeti samimi Kemalistlerden oluşur ve üst perde de olan bitenden bihaber olmakla beraber sorgulamazlar da. Aynı zamanda (darbeler de) sahaya sürülenler yine bu gruptan oluşur.
Peki bu yapılanmanın üst perdesinde kimler var? Tabiki köklü İngiliz vesayetçileri olan Ergenekon ve Balyoz davalarının sözde mağdur(!) takımı. Bu ekip salındıktan hemen sonra, gerek görsel (başta tv dizileri), gerek sosyal medya üzerinden oldukça iyi örgütlenmeye başladılar -ki- çok geçmeden 28 Şubat senaryolarının yeniden sahnelenmeye başladığını, cemaatler adı altında İslamcıların hedefe konulduğunu, kısacası yeni bir lâik-antilaik kutuplaşmasının temellerinin atıldığını gördük.
Devam eden süreçte, özellikle FETÖ davalarının oluşturduğu açıklardan faydalanarak öylesine palazlandılar ki, Devleti yeniden 'Kemalizm-Ulusalcılık' adı/maskesi altında kafeslemeye başladılar. Hatırlanırsa, Bahçeli 7 Şubat 2017 tarihinde beklenmedik bir çıkış yaparak, 'Perinçek ile Erdoğan arasında bir tercih hakkımız olursa, kesinlikle/istisnasız olarak Erdoğan'ı tercih edeceğimizi herkes bilmelidir' açıklamasında bulunmuştu. Burada hedef alınan %1 dahi oy alamayan Perinçeğin kendisi değil, arkasında ki Ergenekonculardı.
Hülasa, Devlet bu durumun başından itibaren farkında olarak (ki Bahçeli'nin 2017'de ki çıkışı bunu açık bir şekilde gösteriyor) Ordu'yu ABD/NATO vesayetinden arındırma sürecinde, 2019 yılı sonuna kadar tekrar İngiltere vesayetine teslim etmeyi hedefleyen Perinçekgillere 'erken değil, çok daha erken seçim' diyerek, evet, büyük bir DARBE indirmiştir. Seçim tarihinin açıklanmasının hemen ardından büyük yaygara koparmalarının arkasında da, üstlerine verecekleri hesabın sancısı mevcuttur.
CHP, özellikle son 5 yıldır partiyi MLKP/DHKPC/PKK üssü haline getirince, Kemalist kesimin azımsanmayacak bir bölümü doğal olarak uzaklaştı. Perinçekgiller de bu boşluktan faydalanarak, küskünleri kendi oluşumlarına çekmeye başladılar. Ancak burada önemli bir husus var.
Perinçekgillerin kendilerine çekmeye çalıştıkları, sivil vatandaşdan ziyade, TSK içerisinde ki düşük ve orta rütbeli subaylardı. Neden düşük ve orta rütbeli? Çünkü bu kesimin ekseriyeti samimi Kemalistlerden oluşur ve üst perde de olan bitenden bihaber olmakla beraber sorgulamazlar da. Aynı zamanda (darbeler de) sahaya sürülenler yine bu gruptan oluşur.
Peki bu yapılanmanın üst perdesinde kimler var? Tabiki köklü İngiliz vesayetçileri olan Ergenekon ve Balyoz davalarının sözde mağdur(!) takımı. Bu ekip salındıktan hemen sonra, gerek görsel (başta tv dizileri), gerek sosyal medya üzerinden oldukça iyi örgütlenmeye başladılar -ki- çok geçmeden 28 Şubat senaryolarının yeniden sahnelenmeye başladığını, cemaatler adı altında İslamcıların hedefe konulduğunu, kısacası yeni bir lâik-antilaik kutuplaşmasının temellerinin atıldığını gördük.
Devam eden süreçte, özellikle FETÖ davalarının oluşturduğu açıklardan faydalanarak öylesine palazlandılar ki, Devleti yeniden 'Kemalizm-Ulusalcılık' adı/maskesi altında kafeslemeye başladılar. Hatırlanırsa, Bahçeli 7 Şubat 2017 tarihinde beklenmedik bir çıkış yaparak, 'Perinçek ile Erdoğan arasında bir tercih hakkımız olursa, kesinlikle/istisnasız olarak Erdoğan'ı tercih edeceğimizi herkes bilmelidir' açıklamasında bulunmuştu. Burada hedef alınan %1 dahi oy alamayan Perinçeğin kendisi değil, arkasında ki Ergenekonculardı.
Hülasa, Devlet bu durumun başından itibaren farkında olarak (ki Bahçeli'nin 2017'de ki çıkışı bunu açık bir şekilde gösteriyor) Ordu'yu ABD/NATO vesayetinden arındırma sürecinde, 2019 yılı sonuna kadar tekrar İngiltere vesayetine teslim etmeyi hedefleyen Perinçekgillere 'erken değil, çok daha erken seçim' diyerek, evet, büyük bir DARBE indirmiştir. Seçim tarihinin açıklanmasının hemen ardından büyük yaygara koparmalarının arkasında da, üstlerine verecekleri hesabın sancısı mevcuttur.