Ak Parti'de ne kadar rantçı, çıkarcı, düzenbaz var sayısını bilemem.
Ama bu türden kimselerin her dönemde iktidar partisine üşüştüğünü bilirim.
Bir hareket hiç bir menfaat vaat etmiyorken, en idealist insanlar vardır orada.
Ama iktidarın ucundan yakalayıp bir takım dünyalıklara ulaşmak daha kolay hale geldiğinde;
Sinekler üşüşür oraya.
Oyla, seçimle iktidar olan siyasi partiler destekçilerinin çok olmasını istemek zorundadır.
Keşke X-RAY cihazları gibi, insanların kalplerindeki niyeti gösteren bir cihaz olsaydı.
Partinin kapısına kurup, gelenin niyetini anlayarak ona göre muamele edilseydi.
Ne yazık ki böyle bir cihaz yok.
Bütün emeli servet kazanmak olan kimseler, davaya hizmet için geldiklerini söyleyip giriyor içeriye.
Bu hırslı kimselerde müthiş bir motivasyon oluyor.
Dünyalık bir beklentisi olmayan insanlar da genellikle aktif siyasetten uzak duruyor.
Yahut girdiklerinde parti içindeki ayak oyunlarını görüp soğuyorlar.
Ve ya bu dürüst adamların, kendilerine ayak bağı olacağını düşünen düzenbazların saldırısına maruz kalıp küsüyorlar.
Dava adamı niteliğindeki insanların çoğu daha naif, daha kırılgan oluyor.
Düzenbazların dünyalık için gösterdikleri hırsı, azmi, ısrarı;
Onlar davaları için gösteremiyor, çabucak küsüp gidiyorlar.
Böylelikle çok iyi amaçlar için kurulmuş partiler bir süre sonra çıkarcıların egemen olduğu bir mekana dönüşüyor.
Bu durum sadece partiler için değil, dernek, vakıf, cemaatler içinde geçerli.
Tepedeki çekirdek kadro sağlam kalabilmişse, zaman içinde çıkar için sızdığı anlaşılan kimseleri temizleyip partilerine yeni bir soluk kazandırabiliyorlar.
Erdoğan'ın başarısı bu çekirdek kadroyu muhafaza edebilmesidir.
Bu özel odaya sızanları saf dışı edip, çekirdek kadronun sağlam kalabilmesini sağladı bu güne kadar.
Birde başlangıçta idealist olan fakat sonraları kimyası değişenler oluyor.
Servet, şöhret, şehvet şeytan üçgeninin manyetik alanına girip mutasyona uğrayanlar oluyor.
Yani Erdoğan'a Allah yardım etsin diyorum işi o kadar zor ki..
Dünyalık hırslar insanların ahireti bile düşünmesine engel olup, ötelemesine sebep olurken...
Sürekli dava heyacanını duyan, sulanmamış, bulanmamış kadrolar oluşturmak;
İğneyle kuyu kazmaktan daha zordur.
Bu kaygı birde MHP'de mevcut, diğer partilerin zaten kuruluş amacı sadece dünyalık.
Allah için, ümmet için, millet için taşıdıkları bir kaygı yok onların..
Ne kadar usta olursan ol, eldeki malzeme kavak ağacı ise onu ceviz ağacı gibi oyup, işleyip, asırlık mobilyalar yapamazsın.
Eldekini en iyi şekilde değerlendirmek te bir ustalıktır tabi ki.
Ama bu türden kimselerin her dönemde iktidar partisine üşüştüğünü bilirim.
Bir hareket hiç bir menfaat vaat etmiyorken, en idealist insanlar vardır orada.
Ama iktidarın ucundan yakalayıp bir takım dünyalıklara ulaşmak daha kolay hale geldiğinde;
Sinekler üşüşür oraya.
Oyla, seçimle iktidar olan siyasi partiler destekçilerinin çok olmasını istemek zorundadır.
Keşke X-RAY cihazları gibi, insanların kalplerindeki niyeti gösteren bir cihaz olsaydı.
Partinin kapısına kurup, gelenin niyetini anlayarak ona göre muamele edilseydi.
Ne yazık ki böyle bir cihaz yok.
Bütün emeli servet kazanmak olan kimseler, davaya hizmet için geldiklerini söyleyip giriyor içeriye.
Bu hırslı kimselerde müthiş bir motivasyon oluyor.
Dünyalık bir beklentisi olmayan insanlar da genellikle aktif siyasetten uzak duruyor.
Yahut girdiklerinde parti içindeki ayak oyunlarını görüp soğuyorlar.
Ve ya bu dürüst adamların, kendilerine ayak bağı olacağını düşünen düzenbazların saldırısına maruz kalıp küsüyorlar.
Dava adamı niteliğindeki insanların çoğu daha naif, daha kırılgan oluyor.
Düzenbazların dünyalık için gösterdikleri hırsı, azmi, ısrarı;
Onlar davaları için gösteremiyor, çabucak küsüp gidiyorlar.
Böylelikle çok iyi amaçlar için kurulmuş partiler bir süre sonra çıkarcıların egemen olduğu bir mekana dönüşüyor.
Bu durum sadece partiler için değil, dernek, vakıf, cemaatler içinde geçerli.
Tepedeki çekirdek kadro sağlam kalabilmişse, zaman içinde çıkar için sızdığı anlaşılan kimseleri temizleyip partilerine yeni bir soluk kazandırabiliyorlar.
Erdoğan'ın başarısı bu çekirdek kadroyu muhafaza edebilmesidir.
Bu özel odaya sızanları saf dışı edip, çekirdek kadronun sağlam kalabilmesini sağladı bu güne kadar.
Birde başlangıçta idealist olan fakat sonraları kimyası değişenler oluyor.
Servet, şöhret, şehvet şeytan üçgeninin manyetik alanına girip mutasyona uğrayanlar oluyor.
Yani Erdoğan'a Allah yardım etsin diyorum işi o kadar zor ki..
Dünyalık hırslar insanların ahireti bile düşünmesine engel olup, ötelemesine sebep olurken...
Sürekli dava heyacanını duyan, sulanmamış, bulanmamış kadrolar oluşturmak;
İğneyle kuyu kazmaktan daha zordur.
Bu kaygı birde MHP'de mevcut, diğer partilerin zaten kuruluş amacı sadece dünyalık.
Allah için, ümmet için, millet için taşıdıkları bir kaygı yok onların..
Ne kadar usta olursan ol, eldeki malzeme kavak ağacı ise onu ceviz ağacı gibi oyup, işleyip, asırlık mobilyalar yapamazsın.
Eldekini en iyi şekilde değerlendirmek te bir ustalıktır tabi ki.