Memur Sen Antalya İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında Öğretmenlerin ve eğitimcilerin haklarını savunmak adına, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun kapsayıcı ve bütünleştirici olması gerektiğini vurguladı.
Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Eğitim Bir Sen Yönetim Kurulu üyeleri, Şube Müdürleri, sendika temsilcileri ve üyeler, Öğretmenlik Meslek Kanununun daha kapsayıcı ve bütünleştirici olacak şekilde düzenlenmesi çağrısında bulundu. Mevcut kanunun birçok eğitimciyi kapsam dışında bıraktığı ve yetersiz olduğunu işaret eden Başkan Miran, “Uzun yıllar ihtiyaç haline gelen ve yıllarca talep ettiğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu, nihayet bundan iki yıl önce çıkarılmıştı. Ancak ne yazık ki çıkarılan kanun, bütün uyarılarımıza rağmen ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenmemiş, daha ilk uygulamasında yetersizliği ortaya çıkmıştı. Mevcut kanunun, şube müdürleri, ilçe Milli Eğitim Müdürleri, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, bakanlık ve eğitim müfettişleri, şahsa bağlı uzmanlar ve araştırmacılar gibi birçok eğitimciyi kapsam dışı bıraktı. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından bazı maddeleri iptal edildi. Bu günlerde yetersizliği açık ve iptal edilen maddeleri ile uygulama şansı kalmayan kanunun yeniden düzenlenmesi ve bu sefer kapsamı geniş, şiddete yaptırım içeren ve eğitimcilerin tamamını memnun edecek bir kanun tasarısı, TBMM gündemine gelsin istiyoruz” dedi.
“Ayrımcı ve dışlayıcı bakış açısı devam ettiriliyor”
Açıklamada, yeni hazırlanan kanun taslağının TBMM gündemine gelmesi çağrısında bulunan Başkan Miran, taslakta ayrımcı ve dışlayıcı bakış açısının devam ettirildiğini işaret etti. Miran, Eğitim-Bir-Sen olarak şube müdürü veya üstü kadrolarda bulunan personelin öğretmenlik unvanının kazanılmış bir hak olduğunu ve bu kişilere de kariyer basamakları sürecinde unvan için başvuru hakkı tanınması gerektiğini savundu.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na dair diğer talepler ise şu şekilde sıralandı:
“Ek ders ücreti artırılmalı. Uzman ve başöğretmenlik kıdem süreleri 5 ve 10 yıl olmalı. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası katmerli ceza haline getirilmemeli. Birinci dereceye gelen tüm memurlara 3600 ek gösterge hayata geçirilmeli. Kadroya geçen öğretmenler, kadrolu öğretmenliğin özlük haklarından faydalanmalı. Aile bütünlüğü teminat altına alınmalı. Sözleşmeli öğretmenlik ve öğretmen alımında mülakat kaldırılmalı. Yardımcı Hizmetler Sınıfı kaldırılmalı, memurluğa sınavsız geçiş sağlanmalı. İptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesine çözüm üretilmeli. Kamudaki şeflerin maaş dezavantajları giderilmeli.”
“Düğme baştan yanlış iliklenmiş”
Başkan Miran sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda da kanunun kapsamı yönüyle düğme daha baştan yanlış iliklenmiş; uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları, eğitim öğretimin içerisinde bilfiil bulunan ve çoğunlukla da öğretmenlik unvanını kazanılmış hak olarak uhdesinde bulunduran şube müdürleri ile dengi ve üstü kadrolarda bulunanlar, fiilen öğretmenlik yapmadıkları ve genel idare hizmetleri sınıfına dahil olmaları gibi gerekçelerle kariyer basamakları sınavına girmelerine dahi imkan tanınmamıştır. Eğitim-Bir-Sen olarak meslek kanununun tüm eğitim çalışanlarının statü ve unvan farkı gözetilmeksizin aynı haklara erişimlerinin mümkün hale getirilmesini ve özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini talep ediyoruz. Ayrıca, siyasi iradeyi ve TBMM’yi, tüm eğitimcilerin haklarını gözeten bir Öğretmenlik Meslek Kanunu için adım atmaya davet ediyoruz”