POLİTİKA

Blinken, Çinli mevkidaşı Wang ile Tayvan ve Rusya’yı görüştü

ABD DIŞİŞLERİ BAKANI ANTONY BLİNKEN, ÇİN DIŞİŞLERİ BAKANI WANG Yİ İLE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ GÖRÜŞMEDE, ÇİN'İN GÜNEY ÇİN DENİZİ'NDEKİ “İSTİKRARSIZLAŞTIRICI” EYLEMLERİ VE RUSYA'NIN SAVUNMA SANAYİSİNE VERDİĞİ DESTEKLE İLGİLİ ENDİŞELERİNİ DİLE GETİRDİ, TAYVAN BOĞAZI'NDA BARIŞ VE İSTİKRARIN SÜRDÜRÜLMESİNİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU VURGULADI. WANG Yİ İSE TAYVAN'IN ASLA BAĞIMSIZ BİR ÜLKE OLMAYACAĞINI VURGULADI.

Abone Ol

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile gerçekleştirdiği görüşmede, Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki “istikrarsızlaştırıcı” eylemleri ve Rusya’nın savunma sanayisine verdiği destekle ilgili endişelerini dile getirdi, Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarın sürdürülmesinin önemli olduğunu vurguladı. Wang Yi ise Tayvan’ın asla bağımsız bir ülke olmayacağını vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı dolayısıyla bulunduğu Laos’un başkenti Vientiane’de Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile bir araya geldi. Blinken’in Haziran 2023’te Çin’e yaptığı ziyaretten bu yana gerçekleştirilen 6. görüşme, yaklaşık 1 saat 20 dakika sürdü.

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre görüşmede ikili ilişkiler, bölgesel ve küresel meseleler ele alındı. Bakan Blinken, rekabeti sorumlu bir şekilde yönetmek, farklılık alanlarını samimi bir şekilde ele almak ve ABD halkı ile dünya için önemli olan iş birliği alanlarında ilerleme kaydetmek için diplomasiyi kullanmaya devam etmenin önemini vurguladı. Blinken, ABD’nin insan hakları da dahil olmak üzere çıkarlarını ve değerlerini, müttefikleri ile ortaklarının çıkarlarını ve değerlerini korumak için gerekli adımları atmaya devam edeceğini belirtti. Blinken ayrıca, Çin’de haksız yere gözaltına alınan veya çıkış yasağına tabi tutulan ABD vatandaşlarının davalarını çözmenin en önemli öncelikleri olmaya devam ettiğini dile getirdi. ABD’nin müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte özgür ve açık bir Hint-Pasifik vizyonunu ilerleteceğini açıkça belirten Blinken, Tayvan Boğazı boyunca barış ve istikrarın sürdürülmesinin önemli olduğunu vurguladı. Blinken, İkinci Thomas Sığlığı da dahil olmak üzere Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki “istikrarsızlaştırıcı” eylemleriyle ilgili endişelerini dile getirdi ve ABD’nin uluslararası hukuka uygun olarak seyrüsefer ve uçuş özgürlüğüne, anlaşmazlıkların barışçıl çözümüne verdiği desteği teyit etti. Çin’in Rusya’nın savunma sanayisine verdiği destekle ilgili “ciddi” endişelerini bir kez daha dile getiren Blinken, Çin’in Avrupa’nın güvenliğine yönelik söz konusu tehdidi ele almak için harekete geçmemesi durumunda ABD’nin bunu yapmak için uygun önlemleri almaya devam edeceğini açıkça ifade etti. Blinken ayrıca Kuzey Kore’nin “kışkırtıcı” eylemlerine değindi, Myanmar’da kötüleşen durumu ele almak için bölgeyle birlikte çalışma gereğinin altını çizdi. Blinken, Çinli mevkidaşını Gazze’de ateşkes sağlanması için yapılan son çalışmalar hakkında bilgilendirirken, derhal bir anlaşmaya varılmasının önemini vurguladı.

İki Bakan, önümüzdeki haftalarda ve aylarda açık iletişim kanallarının sürdürülmesinin önemine dikkat çekti.

“Tayvan asla bir ülke olmayacak”

Çin Dışişleri Bakanlığından da görüşmeye dair yazılı açıklama geldi. Buna göre Bakan Wang Yi, son zamanlarda iki ülke arasında temasların arttığını ve iki ordunun iletişimi sürdürdüğünü belirtti. Wang Yi, Çin’in ABD’ye yönelik politikasının tutarlı olduğunu ve karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan iş birliğine bağlı olduğunu söyledi. Wang Yi, ABD’nin Çin’e karşı rasyonel ve pragmatik bir politikaya geri dönmesi gerektiğini ve her iki tarafın da Çin-ABD ilişkilerinin istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir gelişimini teşvik etmek için ortak çaba sarf etmesi gerektiğini vurguladı. Wang Yi, ABD’nin Çin konusunda yanlış bir algıya sahip olduğunu ve her zaman kendi hegemonik mantığıyla Çin’e ayna tuttuğuna dikkat çekti. “Çin ABD değil ve ABD olmak istemiyor” diyen Wang Yi, “Çin hegemonya ya da güç peşinde değil. Barış ve güvenlik konularında dünyanın en iyi siciline sahip büyük bir ülke. Barışçıl kalkınma yoluna bağlı kalacağız ve insanlık için ortak geleceğe sahip bir topluluğun inşasını teşvik edeceğiz. ABD’nin Çin’in bugününü ve geleceğini anlayacağını umuyoruz” diye konuştu. Tayvan sorununa da değinen Wang Yi, “Tayvan’ın asla bir ülke olmayacağını” söyledi. Wang Yi, “Tayvan’ın bağımsızlığına yönelik provokasyonlara yönelik kesinlikle karşı saldırıya geçeceğiz ve tam bir ‘yeniden birleşme’ hedefi doğrultusunda çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Wang Yi, Güney Çin Denizi’nde Filipinler ile yaşanan gerilime de değinerek Çin’in durumu kontrol altına almak için Filipinler ile geçici bir anlaşmaya vardığı, Filipinler’in sözünü tutması ve ABD’nin artık anlaşmazlığı körüklememesi, sorun çıkarmaması ve bölgede istikrarı baltalamaması gerektiğine dikkat çekti. Wang Yi ayrıca, Çin’in Ukrayna meselesine ilişkin tutumunun açık ve dürüst olduğunu, barışı ve müzakereleri desteklemeye devam edeceğini söyledi. ABD’nin Ukrayna konusunda ayrım gözetmeyen tek taraflı yaptırımları da durdurması gerektiğini belirten Wang Yi, “Çin, karalamaya karşı çıkıyor, baskı ve şantajı kabul etmiyor, temel çıkarlarını ve meşru haklarını korumak için kararlı ve güçlü önlemler alacak” dedi.