KONYA

Azmin sonunda gelen başarı

KONYA'DA AİLESİ OKUMASINI İSTEMEDİĞİ İÇİN ORTAOKULU BİTİRDİKTEN SONRA AKTAR TOPTANCISININ YANINDA MUHASEBECİ OLARAK İŞE BAŞLAYAN AYŞEN ÇEBİÇ, HEM ÇALIŞIP HEM OKUYARAK 2 ÜNİVERSİTE BİTİRİP MEMUR OLARAK ATANDI. ÇEBİÇ, BU SIRADA BABASI VEFAT EDİNCE İSTİFA EDEREK KENDİ AKTAR DÜKKANINI AÇIP İŞİN BAŞINA GEÇTİ.

Abone Ol

Konya’da ailesi okumasını istemediği için ortaokulu bitirdikten sonra aktar toptancısının yanında muhasebeci olarak işe başlayan Ayşen Çebiç, hem çalışıp hem okuyarak 2 üniversite bitirip memur olarak atandı. Çebiç, bu sırada babası vefat edince istifa ederek kendi aktar dükkanını açıp işin başına geçti.

Konya’da 2007 yılında ailesi istemediği için ortaokuldan sonra eğitimine devam edemeyen 31 yaşındaki Ayşen Çebiç, iş aramaya başladı. Bitkilere olan ilgisini fark eden Ayşen Çebiç, bir aktar toptancısına giderek iş başvurusunda bulundu. Bir süre sonra iş yerinde muhasebe elemanı olarak işe başlayan Çebiç, bu sırada okuluna açık öğretim üzerinden devam etti. Bitirdiği üniversitenin ardından iş hayatında kendini geliştirmeyi sürdüren Çebiç, ikinci üniversite olarak Tıbbi Aromatik Bitkiler Bölümünü bitirerek eğitim hayatını tamamlayarak, kamuda memur olarak atandı. Daha sonra alanında kendini geliştirdiğine inanan Ayşen Çebiç, babası ile birlikte çalıştıracağı aktar dükkanı açmaya da karar verdi. İş yerini kısa sürede açmayı başaran ancak babası vefat edince görevinden istifa eden Çebiç, kendi aktar dükkanında patron olarak iş hayatını devam etmeye karar verdi.

“İşin en temelinden aktar toptancısının yanında muhasebeci olarak başladım”

Çalışma hayatını başladığı yılları anlatan bir çocuk annesi Ayşen Çebiç, “8. sınıftan çıktıktan sonra bir meslek ve kimlik karmaşası yaşadım. Acaba ben ne olacağım diye düşünce vardı. Ailem okumamı istemiyordu. Okumadan yana çok sıcak bakılmıyordu. Daha sonrasında çalışmaya karar verdim. Çünkü babam asgari ücretle çalışan, evin idaresini zor sağlayan ve ekonomik anlamda düşük maaş alan bir adamdı. Muhasebe mesleğiyle işe başladım. Muhasebe kurslarını bitirdikten sonra muhasebecilik yapıyordum. Bu işin en temelinden aktar toptancısının yanında muhasebeci olarak başladım, en büyük avantajım diyebilirim” dedi.

“Babam vefat ettikten sonra dükkanın başına geçmem gerektiğini fark ettim”

Kendini iş alanında geliştirerek kendine güveninin arttığını anlatan aktar Ayşen Çebiç, “Daha sonrasında kendimi geliştirmeye başladım. İlk üniversitemi bitirdim ve ikinci üniversiteyi okuma kararı aldım. Tıbbi Aromatik Bilgiler Bölümünü de bitirdim. Bitkilere olan sevgim daha da fazlalaştı. Bu bölümün bana çok fazla katkısı oldu. Daha sonrasında neden kendime iş yeri açmıyorum bu kadar bilgi, tecrübe ve yetenekle kendime bir dükkan açmam gerektiğini düşündüm. Sonra dükkan arayışlarım başladı. Çok fazla hayal kırıklığına uğradım. Boş bir dükkan buldum, başka biri kiraladı. Kirası çok yüksek geldi. Konumu bana uymadı. Erkek kardeşimle birlikte sokak sokak dükkanı aradık. Daha sonrasında bu dükkanı buldum. Benim iş yeri açmamdaki bir amacım ise babamdı. Babam için açacaktım bu dükkanı ve destek verecektim babama bu anlamda. Çünkü kendim de memurluk kazanmıştım. Bu süre zarfında elimizde olmayan sebeplerden dolayı babamı kaybettim. Babam vefat ettikten sonra dükkanın başına gelmem gerektiğini fark ettim. Çünkü dükkan bensiz olmuyordu. Bu iş bilmeden yapılabilecek bir iş değil. Bilen birinin yapması gereken bir iş. Dükkanımın başına geldim. Şu an dört tane elemanımla birlikte burada faaliyet gösteriyoruz” şeklinde konuştu.

“Mesleği beğenen kişinin araştırma yaptıktan sonra bu mesleğe yeltenmesi gerekiyor”

Bu işi yapmak isteyenlere seslenen Çebiç, “Bu mesleği hayal eden bayan arkadaşlarımız ya da beyefendi arkadaşlarımız varsa önce bunun alanında okunması, bir araştırmasını yapması daha sonrasında bu mesleğe heves etmesi gerekiyor. Çünkü bilmeden, tecrübe sahibi olmadan, gelişigüzel yapılacak bir meslek değil, kişinin can sağlığı söz konusu burada. Daha doğal ürünler arıyorum diye gelen müşterilerimiz var. Bu alanda ise benim devlet büyüklerimizden istediğim alternatif tıbba biraz daha emek verilmesi, bitkilerimizin çoğaltılması, çiftçilerin bu konuda desteği ve alternatif tıbbın daha fazla ilerlemesi yönünde olması faydalı olur bence. Çünkü gerçekten bitkiler doğru kullanıldığında ve doğru hastalıkta kullanıldığında çok güzel şifa içeren ürünlerdir” diye konuştu.