Ay ve Güneş tutulmaları

Abone Ol
İki gün önce yazmıştım bu yazıyı. Bir kaç konjonktürel olay araştırıp bugün paylaşacaktım. Fırsat olmadı, araştırma yapamadım... Uyku arası aklıma geldi... Mevcut haliyle paylaşıyorum. Konu Ay ve Güneş tutulmalarının sonuçları...

İslamî literatürde, Ay ve Güneş tutulmasına husuf ve kusuf denir. Hicretin beşinci yılında ay tutulmuş ve deprem olmuştu. Allah Rasulü o vakit şöyle buyurmuştur:
"Rabbiniz sizi razı olacağı duruma döndürmek istiyor. O halde siz de onun rızasını dileyiniz."

İslamda, uğur ya da uğursuzluk yoktur. Ay ve güneş tutulmalarından sonra bu tür bir değerlendirme yapmak da yanlış olur. Ancak şu da bir gerçektir ki, Ay etkisi ile gerçekleşen med cezir olayları inkar edilemez.

Dört adet Avrupa kıtası büyüklüğünde bir yüz ölçümü ve bu yüzeyin bir çekimi olduğunu düşündüğümüzde bu durumun bir tetikleyici etkisi ne olabilir? Bilinmiyor. Deprem bilimcilerde bu konuda bir görüş birliği yok.

İncil'de Kıyamet'i anlatan bölümlerde şöyle der: 
"Rabbin büyük ve görkemli günü gelmeden önce Güneş kararacak, Ay kan rengine dönecek."

Bu sözler dolayısı ile özellikle Hristiyan aleminde bazı spekülasyonlar yapılmakta bu bize de yansımaktadır.

Ben bu tür spekülasyonlardan söz edilecekse İbni Arabi unutulmamalıdır derim... "Şayet Ay, Zilkade'nin 15'inde tutulacak olursa, yağmurların fazla yağacağına ve nişanların artacağına işarettir." (Saatlerin Esrarı)

Yağmur evet, oldukça bol... Nişan denilerek kasdedilen muhtemelen bereket ve bereketi göreceğiz. Ya da bunları hiç umursamadan, kendimize bakmalıyız. Toplum olarak neye layığız... Berekete mi, felakete mi?

Allah Rasulü işte tam bu konuya şöyle açıklama getiriyor:

"Ümmetim onbir şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belanın gelmesi vacib olur.
1- Ganimet yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında tedavül eden bir meta haline gelirse.
2- Emanet edilen şeyleri emanet alan kimseler, sorumlu ve yetkililer, memurlar ganimet malı yerini tutup, yağmalayıp nefislerine helal kıldıklarında.
3- Zekat ödemeyi ibadet bilmeyip bir angarya ve ceza telakki ettiklerinde.
4- Kişi annesinin hukukuna riayet etmeyip, kadınına itaat ettiğinde.
5- Babasından uzaklaşıp ahbabına yaklaştığında.
6- Mescidlerde (rıza-yı ilahi gözetmeyen husumet, alış-veriş, eğlence müteallik) sesler yükseldiği zaman. 
7- Kavme, onların en alçağı (erzel) reis olduğu zaman.
8- (Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye zararı dokunmasın diye hürmet edildiği zaman.
9- İpek (haram bilinmeyip erkekler tarafından) giyildiğinde.
10- (Yöneticiler tarafından) şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri edinildiği zaman
11- Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere (çeşitli ithamlar ve bahanelerle) hakaret ettiği zaman artık kızıl rüzgarı, zelzeleyi, yere batışı (hasfı) veya suret değiştirmeyi veya gökten taş yağmasını, (hazfı) bekleyin." (Tirmizi, Fiten 39)

Selam ve dua ile...