KÜLTÜR SANAT

Asırlık kültür sandıklarda kaldı

SİVAS’A HAS GİYİM TARZLARINDAN BİRİ OLAN ‘ZARA GELİN VE DAMAT’ KIYAFETİ ARTIK UNUTULMAYA YÜZ TUTTU.

Abone Ol

Sivas’ta geçmişte düğünlerin en önemli özelliklerinden olan Zara gelin ve damatlığı yerini beyaz gelinlik ve takım elbiseye bırakırken bu önemli kültürde diğerleri gibi tozlu sandıklarda yerini aldı.

Sivas’ın kültürel zenginliğini yansıtan özel kıyafetler, geçmişten günümüze kadar taşıdığı değeri kaybetmeye başladı. “Zara gelin ve damatlığı", özellikle Sivas’ın köy ve kasabalarında uzun yıllar boyunca evlenen çiftlerin tercih ettiği geleneksel bir giyim tarzı oldu. Bu kıyafetler genellikle el emeği göz nuruyla hazırlanır ve özel günlerde tercih edilirdi. Ancak günümüzde modernleşme etkisiyle birlikte, gençler arasında popülerliklerini kaybetmeye başladı. Bu kültürü unutturmak istemeyen Sivas Olgunlaşma Enstitüsü Halk Bilimi usta öğreticisi Didem Gülle, “Herhangi bir tarih vermek doğru olmamakla birlikte asırlardır devam eden bir kültür. Fakat artık köylerde yoğun olarak tercih edilmiyor. Günümüz şartlarına uygun kıyafetler tercih ediliyor” şeklinde konuştu.

“Geleneksel giyim kuşam için proje düzenledik”

“Hepimiz bir kilimin desenleriyiz- Sivas Yöresinde Geleneksel Giyim Kuşam” adlı bir proje düzenlediklerini söyleyen Gülle, “Sivas il ve ilçelerine yapılan alan araştırmaları sırasında bizim 2019 yılında başladığımız projeyi, 2022 yılında lansman programı ve akademik bir yayın ile taçlandırdık. Bu akademik yayınla beraber çeşitli ilçelere ait kıyafetler yapıldı. Arkamda bulunan kıyafetler de Zara ilçesine ait. Bu kıyafetlerin isimleri Zara gelin ve damat kıyafetleri olarak geçiyor. Kıyafetlerin özelliklerinde gelin kıyafetinin başlığına “Tozak Başlığı” denilmekte. Bu Tozak başlık tavuk, horoz, kaz gibi hayvanların tüyleri alınarak doğal boyalar ile boyanıyor. Daha sonra bunlar bir kadife bez etrafında çevreleniyor ve bunlar başa oturtturuluyor. Daha sonra bu boyanan tüylerin altına çeşitli gümüş, altın gibi aksesuarlar takılıyor ki bunlar da nazardan korunmak için kullanılıyor ve insanların bulunduğu yerin statüsünü belirliyor bir nebze de olsa. Kıyafetinizin başında bulunan Tozak başlığındaki o tüylerin renklerinde de bir anlamlar vardır. Mesela yeşil renk; muradı ve soyluluğu temsil ederken, beyaz renk; iffeti, işte kırmızı renk; mutluluğu, mor renk; neşeyi temsil etmektedir. Kıyafetimizin önlüğünde bulunan desene de büyük çerçeveden bakarsak eğer göz motifi çıkıyor. Bu göz motifi de yine nazardan koruma amaçlı olarak yapılmıştır ifadelerine yer verdi. Daha sonra kıyafetimizin üç beşlisinde, kordon tutturma tekniği uygulanmış ve geometrik desenler içermekte. Bu geometrik desenler de evrenin bütünlüğü anlamına gelmekte. Yine kıyafetinizin arka kısmında detaylı bir şekilde lale motifi gözümüze çarpar. Lale motifi de zariflik, zarafet ve aşkı temsil etmektedir.

“Artık tercih edilmiyor”

Bu kıyafetlerin alan araştırması sırasında ninelerin sandıklarında bulunduğunu belirten Gülle, “Damat kıyafetimizin başlığı ise renkli kullanılmış ve bir o kadar da asil görünmekte. Damatlar bu başlığı ve kıyafeti damat olduktan sonra olduktan sonraki süreçlerde ve gündelik hayatlarında da kullanıyorlar. Damat kıyafetinin pantolonuna “Zıvga” ismi verilmektedir. Bu Zıvgaların üstü çeşitli geometrik motiflerle yapılmıştır. Ve kıyafetlerimizin tamamlayıcı unsuru olan çarıklar da bulunmaktadır. Manda ve öküz derisinden yapılan çarıklar üzerinde çeşitli aksesuarlar bulunur. Kıyafetin diğer tamamlayıcı unsuru da patikler ve çoraplar. Bu çoraplar üzerinde de yine nazardan korunma amaçlı olarak kullanılan motiflere sıkça rastlamaktayız. Örneğin Zara gelininde çorapların üzerinde çengel motif ve eli belinde motifi yapılmıştır. Eli belinde motive kadının doğurganlığını simgelemektedir. Çünkü yine kötü gözlerden korumayı amaçlamaktadır. Bunlar asırlık gelini ifade eder. İnsanoğlunun örtünme gereksiniminden ortaya çıkan giyim ve kuşam kültürü günümüze kadar ulaşmıştır ve günümüze kadar ulaşırken de değişik dönüşerek şekillenmiştir. Yani herhangi bir tarih vermek doğru olmamakla birlikte asırlardır devam eden bir kültürdür diyebiliriz. Köylerde yoğun olarak tercih edilmiyor. Artık günümüz şartlarına uygun kıyafetler tercih ediliyor. Bunlar zaten alan araştırma da teyzelerin ve ninelerin sandıktan çıkan ürünleriydi” şeklinde konuştu.