Ataşehir Belediyesi’nin kurslarına katılan birçok vatandaş, okuma-yazma öğrenerek ileri yaşta olmalarına rağmen hayallerinin peşinden koşuyor. Bu isimlerden biri de 61 yaşındaki Kamer Ayırtır. Okuma-yazma kursunu başarıyla tamamlayıp ilk hayalini gerçekleştiren Ayırtır yeni hedefini de açıklıyor.
Ataşehir Belediyesi’nin yetişkinler için açtığı okuma-yazma kursları, pek çok vatandaşın hayallerinin gerçek olmasını sağlıyor. Çeşitli nedenlerden dolayı bugüne kadar okuma yazma öğrenememiş Ataşehirlilere ücretsiz olarak sunulan kurslar, özellikle kadınların okuma yazma öğrenmelerine vesile olarak, hem onları sosyal hayata kazandırıp hem de kendi kendilerine yetebilme şartlarını sağlıyor.
Ataşehir Belediyesi’nin hazırladığı yaşamın içinden hikâyeleri anlatan “Bizim Hikayemiz” programının ilk konuğu 61 yaşındaki Kamer Ayırtır, ileri yaşta okuma yazma öğrenip hayallerinin peşinden koşmasının hikayesini anlattı. Kayışdağı Lions Ataevi’nde sunulan okuma - yazma kursuna katılan Kamer Ayırtır, artık en büyük hobisinin kitap okumak, sıradaki hedefinin ise sürücü belgesi almak olduğunu ifade ediyor.
26 yıldır İstanbul’da yaşayan ve okuma yazma bilmeyen Kamer Ayırtır, çocukken okula gidemediği için duyduğu pişmanlığı aktararak, “Çocukken okula gittim ama çok okuyamadım. Birinci sınıfı okudum, ikinci sınıfa geçtim, devam edemedim. Daha önce cehalet vardı, anne babayı suçlamayalım. ‘Kız kısmı beşe kadar okusun yeter’ ya da ‘Bir harf bir sayı okusun, bilsin yeterlidir’ diye düşünülürdü. O yüzden okula gidemedim. Keşke gitseydim. Ayrıca okula gittiğimde, bizim köyün öğretmeni şiddet uyguluyordu. Bir çubuk alıyor, bizim sırtımıza, ellerimize vuruyordu. Bir taraftan da korkudan okuyamadım yani. Mesela burada tahtaya kalkınca bile hala aklıma o günler geliyor” dedi.
“Önce oya ve takı kursuna, sonra okuma- yazma kursuna geldim”
Öncelikle Ataşehir Belediyesi’nin Ataevlerinde açtığı iğne oyası ve takı kurslarına katıldığını belirten Kamer Ayırtır, ardından azimle okuma - yazma kursuna da katıldığı dile getirerek, “Ataşehir Belediyesi’nin Ataevlerinde bizlere güzel kurslar sunduğunu öğrendim. Önce iğne oyası kursunu duydum. İki yıl iğne oyasına geldim, sonra boncuk takısına geldim. Buraya bir kez geldim mi bırakmadım. Biraz hiperaktifim, bir şeyi görünce yapmak istiyorum. Hiç üşenmeden geldim. Sonra okuma yazma kursuna yazıldım” ifadelerini kullandı.
Okuma yazma öğrendiği öğretmenlerine sevgisini ifade eden Kamer Ayırtır, “Önce Kudret Öğretmen sonra Benek Öğretmen ile tanıştım. Bir yıl Kudret Öğretmen’den, sonra Benek Öğretmen’den ders aldım. Öğretmenlerimizi çok seviyoruz. Onlar üşenmeden hep geldiler, biz de sürekli geldik, sonunda mezun olduk” şeklinde konuştu.
“Kendi kendime Kuran-ı Kerim’i bile okudum”
Okuma isteği ve azmiyle herkese örnek olan Kamer Ayırtır, söyleşisini şöyle sürdürüyor: “Okuma yazma çok güzel bir şey. Artık kitap okuyorum, gazete okuyorum, her yazıyı yazıyorum. Bir otobüse binsem, nereye gittiğimi biliyorum. Daha önce bilmiyordum, çocuklarım götürüyordu beni, taksi ile gidip geliyordum. Artık tek başıma her yere gidebiliyorum. Telefon kullanabiliyorum. Çünkü okuma yazmayı öğrenmek çok faydalı oldu bana. Benim çocuklarım da kurslara gitmem konusunda bana destek oldu. Kurslarda hem sosyalleşiyoruz, hem kendimiz için bir şey kazanıyoruz. Bütün kitapları okumayı seviyorum. Kürtçe de okuyorum, kendi kendime Kuran-ı Kerim’i bile okudum. Bundan sonra en büyük hayalim ehliyet almak, çocuklarım olmaz diyor ama hırsım var”
“Her eğitimli kadının, Cumhuriyete ve Ulu Önder Atatürk’e borcu var”
Kayışdağı Lions Ataevi’nde gönüllü öğretmenlik yapan ve Kamer Ayırtır gibi birçok kişiye okuma yazma öğreten emekli öğretmen Benek Yücekök ise, “Her eğitimli kadının, Cumhuriyete ve Ulu Önder Atatürk’e borcu olduğuna inandığını belirterek, bu borcu ödemek için Ataevinde gönüllü görev yaptığını aktarıyor “dedi.
Yedi yıldır Kayışdağı Lions Ataevi’nde gönüllü okuma yazma öğretmenliği yapan Benek Yücekök, “Yetişkin eğitimi; çocuklarla, gençlerle yaptığımız öğretmenliğe göre farklı bir eğitim. Ben, kurslara katılanları kardeşlerim diye nitelendiriyorum, onlara bir şey öğretmekten onur ve mutluluk duyuyorum. Ben onlara göre daha şanslıydım, eğitim görme hakkı buldum ve şimdi sıra bende. Bu eğitim birikimimi onlarla paylaşmam gerekiyor. Okuma yazma eğitimine gelen kadınlar ilk önceleri içlerine kapanık oluyorlar, kendilerini ifade edemez bir durumdayken zaman içinde gerçekten çok hızlı ilerliyorlar. Kendilerini rahatça ifade eder hale geliyorlar” diye konuştu.
“Gönüllü öğretmenlik çok güzel bir şey”
Okuma yazma kursuna gelenlerin en büyük sorunlarının; otobüs numaralarını bilememek, marketlerdeki etiketleri okuyamamak ya da hastanede sıralarının geldiğini fark edememek olduğunu belirten Benek Yücekök, kurslara katılan vatandaşların, bütün bu sorunları aştığını ifade ediyor. Gönüllü öğretmen Benek Yücekök, “Burada yaptığımız eğitimde temel eğitimin bütün öğelerini vererek, onları artık bir ilkokul diploması almaya hazırlıyorum. Mutluyum ve gücüm yettiğince de burada olacağım. Gönüllü öğretmenlik çok güzel bir şey” diye sözlerine ekledi.